thıs ıs my way
And now, the end is near;
And so I face the final curtain.
My friend, Ill say it clear,
Ill state my case, of which Im certain.
Ive lived a life thats full.
Ive traveled each and evry highway;
And more, much more than this,
I did it my way.
Regrets, Ive had a few;
But then again, too few to mention.
I did what I had to do
And saw it through without exemption.
I planned each charted course;
Each careful step along the byway,
But more, much more than this,
I did it my…
ALLAH DOSTLUKLARDAN AYIRMASIN,
SEVGİLER Dost musun? Öyleyse canın canımdır… Aynan olmalıyım… Yüzüne söyleyebilmeliyim her şeyi… Hem sakınmadan, mertçe… Hani bilirsin, esirgemem lâfımı, Ne şekil gelirse, öylece… Hazırım tüm içtenliğimle konuşmaya, ama, Seni de dupduru isterim karşımda… Dostsan, Gözlerimin içine baka baka yaka silk benden! Arkamdan şikayetlenme! Yiğit ol! Gerekirse yiğitçe azarla, çekinme! Lâf değil, icraat beklerim senden! Öyle bak ki, hislerini görebileyim… Öyle hisset ki, güvenle bakabileyim… Sevmem, ölenin ardından ağıt yakmayı! Dil dönerken söylenmeli her şey… Kulak duyarken anlatılmalı… Göz bakarken bakmalıyım sana… Can sağ iken sarılmalı… Keşkelere meydan vermemeli, Hayatım pişmanlıklarla yoğrulmamalı…. Hayır! Dirime selâm vermeyen, Ölüme de…
VAKİT YATSI.
> GÜN ÇOKTAN ÖLDÜ. GÜNEŞ IŞIKLARINI TOPLADI. GECE HÜKMEDİYOR
ALEME.
> GÜNEŞİN SALTANATI BİTTİ. IŞIKLAR TÜKENDİ UFUKLARDA,RENKLER
ELLERİNİ ÇEKTİ
> EŞYADAN. GÜL SOLDU,GÜN SOLDU. GÖĞE YÖNELDİ
GÖZLER.
>
> HATIRLAKİ , SEN DE UNUTULUŞUN KARA GECESİNE
YUVARLANACAKSIN. BİR ADIN
> KALACAK GERİYE. BİR MEZAR TAŞIN HATIRLAYACAK
BELKİ SENİ . BELKİ O DA
> UNUTACAK.
>
> DÜŞÜNKİ UNUTUŞUN KOYU
KARANLIĞI ÇÖKMÜŞ ÜZERİNE. YOKLUĞUNA ÇOKTAN
> ALIŞILMIŞ. UNUTULUŞUN HEPTEN
KANIKSANMIŞ. KİMSENİN ÖZLEDİĞİ BİLE DEĞİLSİN
> ARTIK .
>
>
GECE GECE GECE . SABAHA ÇOK VAR IŞIK UZAKLARDA. YOKLUĞUN GECESİNDE, ADIN
>
BİLE UNUTULMUŞKEN KİMDEN MEDET UMARSIN SOR KENDİNE? KİM KİM SANA HAYAT
>
VERMİŞSE, KURUMUŞ KEMİKLERİ TOPLAYIP DİRİLTEN DE O…
RAHMETLE ANARKEN
MUHASEBE
Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!
Sadece beyni zonklayanlardan biri!
Bakmayın tozduğuma meşhur Babialide!
Bulmuşum rahatımı ben bir tesellide.
Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!
Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?
Evet, kafam çatlıyor, güya ulvi hastalık;
Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.
Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem;
Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem.
Üstün çile, dev gibi geldi çattı birden! Tos!!
Sen cüce sanatkarlık, sana büsbütün paydos!
Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle;
Ve cemiyet, cemiyet, yok edilen güruhiyle...
Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç!
Genç adam, al silahı; iman tılsımlı kılınç!
İşte bütün meselem, her meselenın başı,
Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!
Tırnağı…
Sağlık Komisyonu uyarıyor!..
|
Erkeğin Duası |
Babası öldü.
Yetim büyüdü.
Üvey evlat oldu.
Tutuklandı.
Hapse atıldı.
Sürüldü.
İşsiz kaldı.
(Şöyle yazıyordu
o sıkıntılı günlerde kaleme aldığı
günlüğüne: Harcamalarım fazla değil, zira
gelirim hep az.)
Hastalandı...
Böbreklerinden.
Vuruldu...
Göğsünden.
Mesleğinden atıldı.
İdama çarptırıldı.
Kardeşleri öldü.
Çocuğu olmadı.
Boşandı.
Karaciğeri iflas etti.
Evet...
Mustafa Kemal Atatürk bu.
Evladı olmayan bir yetimin, duygularını anlatın... Anlatın ki, o yetimin, evlatlarımıza bıraktığı hediyenin kıymetini anlasın evlatlarımız.
Cumhuriyet, çocuklara anlatıldığı gibi, folklorik bir müsamere coşkusundan ibaret değil çünkü... Anlatın ki, kökeninde barınan derin hüznü kavrasınlar.
İşte
liste yukarıda.
Kısacık ömründe bir…